Derneğimizin tüzüğünde belirtilen bu amaçlara ulaşmak doğrultusunda gerçekleştirdiği ilk proje “Doğal Bitkilerle İklim Dostu Çankaya Parkları” projesidir. Bu proje Çankaya Belediyesi ortaklığında yürütülmüş ve UNDP-GEF-SGP Küçük Destek Programı tarafından desteklenmiştir.
İklim değişikliğinin insanların ekonomik faaliyetleri tarafından tetiklendiği ve gerekli önlemler alınmadığı sürece önlenemez bir ivme ile küresel iklim sistemini değiştireceği Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin 5. İlerleme Raporunda bilim insanlarınca kabul görmüştür. Elbette ki iklim değişikliği mücadelesinde başta yapılması gereken sera gazı emisyonlarının azaltım mekanizmalarını geliştiren teknoloji ve politikaları desteklemek, kabul etmek ve bu doğrultuda eylemler geliştirmek olmalıdır. Ancak bu mücadelenin önemli bir tamamlayıcısı uyum politikaları ve eylemlerinin geliştirilmesidir.
“Kentler iklim değişikliğinin hem aktörü hem de mağdurudur”. Bu genelleme nüfusunun %77'sinin kentli olduğu Türkiye için de doğru bir önermedir. Bu nedenle yerel yönetimlerin bir yandan azaltım hedefleri koyup uygulamaya başlaması diğer yandan da kentleri iklim değişikliğinin önlenemez sonuçlarından olan aşırı iklim ve hava olaylarına karşı hazırlaması gerekmektedir. Bir devlet politikası olarak geliştirilmesi ve tartışılması gereken iklim değişikliği mücadelesinde kuşkusuz yerel yönetimler kadar akademi, özel sektör, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar da söz sahibi olmalıdır. Derneğimiz, bu proje ile iklim değişikliği mücadelesinde yerel yönetimlere örnek olacak bir işbirliği geliştirmiş ve bu anlayışın/uygulamaların yaygınlaşması için bu eğitim çalışmasını düzenlemiştir.
Ortalama sıcaklıklarda yükselme, ortalamanın üzerindeki ve altındaki sıcak/ soğuk gün sayısındaki artış, kuraklık, şiddeti ve yoğunluğu değişen yağış ve akabinde oluşan sel ve taşkınlar gibi hava olayları dikkate alındığında kentsel yeşil alanlar, kentlerin can simididir. Kentsel yeşil alanları en küçük bahçeden yol ağaçlarına, büyük kent parklarından cep parklara, kenti çevreleyen doğal alanlarla beraber ele alınması gereken bir yeşil altyapı sisteminin parçalarıdır. Bu sistem kentliye rekreasyon, temiz hava, temiz su, iklim regülasyonu gibi pek çok servis sağlamaktadır. Aslında bir park sadece bir park değil, kentin damarıdır. Bu nedenle planlama, tasarım ve yönetim süreçlerinde parkların ekolojik performansını artıran sürdürülebilirlik ilkesi temel olmalıdır. Kaynakları kendi kendine yeten, daha büyük bir yapının parçası olarak ele alınan ve park sınırının dışında gelişen kentsel sorunlara çözüm üreten, estetik ve peyzaj yönetimi kavramlarının yeniden kurgulandığı parklarla sürdürülebilirliğe ulaşmak mümkündür. Geleneksel parklarda enerji, sulama, gübre, bitki materyali ve işçilik dışarıdan temin edilmektedir. Sürdürülebilir parklarda yeşil enerji, doğal bitki örtüsünün kullanımı, su hasatı, kamusal işbirliği, ekosistem süreçlerini gözeten hidrolojik uygulamalarla iklim direnci yüksek yeşil alanlar oluşturulabilir (Piet Adolf, Noel Kingsbury'nin tasarım örnekleri bu bağlamda incelenebilir).
Derneğimiz bu proje kapsamında özellikle doğal bitki örtüsünün peyzaj tasarımlarında kullanımının yaygınlaşmasını hedeflemiştir. Türkiye yaklaşık üçte biri (3200) endemik olmak üzere 11300 (alttür ve varyeteler bu sayıya dahil edilmiştir) türe ev sahipliği yapmaktadır. Endemik türlerimizden de yarısından fazlası bozkırlarda yayılış göstermektedir (Vural, 2001). ülkemizde doğal yayılış gösteren; doku, renk, çiçeklenme, form ve bunun gibi nitelikleri nedeniyle peyzaj düzenlemelerinde de kullanılması uygun olacak pek az tür ıslah edilerek piyasaya sunulmuştur. Oysa ki iklim, toprak ve besin ihtiyaçları gözetildiğinde doğal bitki örtüsünün kente taşınması parklardaki bakım masraflarını azaltacak, yaban yaşamını destekleyecek ve sürdürülebilir parkların oluşmasına hizmet edecektir.
Proje kapsamında Ankara'da doğal yayılış gösteren ve kuraklığa dayanıklı beş çalı türünden (Genista sessilifolia DC. (Boyacı katır tırnağı), Colutea cilicica (Yabani Sinameki, Patlangaç), Cotoneaster numuleria (Dağ muşmulası), Rhus coriaria (Sumak) ve Viburnum lantana (Tüylü kartopu) çelikler alınarak çankaya Belediyesi fidanlığında üretilmiştir. üretilen bitkiler çansera Kent Parkı'nda oluşturulacak gösterim bahçesine dikilecektir. Projenin üretim materyali toplama, üretim materyalinin hazırlanması, bakım yapılması ve tüplere alınması gibi üretime dair faaliyetleri gönüllülerle birlikte yapılmış ve üretim sürecinin yaygınlaşması sağlanmıştır.
Proje kapsamında bize destek olan tüm gönüllülerimize, proje danışmanımız Yrd. Doç. Dr. Zuhal Dilaver'e, çankaya Belediyesi Fidanlığı Sorumlusu Ziraat Mühendisi Ali Karaca'ya ve diğer görevlilerine teşekkür ederim. Dilerim iklim mücadelesinde kentlerin geleceği için yaptığımız bu küçük başlangıç nice büyük eylemlerin ilk adımı olur.
PDF'i indirmek için buraya tıklayın